TSK’dan kuvvet talebinde bulunmadık

   Güler, "Emniyetle, jandarmayla bir toplumsal olayı bastıramıyorsanız o zaman Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kuvvet talebinde bulunursunuz. Biz silahlı kuvvetlerden herhangi bir kuvvet talebinde bulunmadık" dedi.

  Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından ortaklaşa düzenlenen "Spor Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Çalıştayı"na katılan Bakan Güler, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Güler, Sheraton Otel’deki çalıştaydan ayrılırken çıkışta yaptığı açıklamada, jandarmanın Taksim Gezi Parkı protestolarındaki olaylara müdahale sırasında görev almasına ilişkin eleştirilere cevap verdi.

  Güler, "İçişleri Bakanlığı Türkiye’nin emniyet ve asayişinden sorumlu bakanlıktır. 3 tane güvenlikle ilgili bağlı kuruluşu vardır. Birisi Emniyet Genel Müdürlüğü, birisi Jandarma Genel Komutanlığı biri de Sahil Güvenlik Komutanlığı’dır. Bunların görev alanları bellidir. İçişleri Bakanı bu güvenlik güçlerini nerelerde görevlendirme icap ediyorsa orada görevlendirmeye yetkilidir. Yani ben kırsal alanda polisi, kentte de jandarmayı ihtiyaç duyduğum anda görevlendirebilirim" diye konuştu.

"TSK’DAN KUVVET TALEBİNDE BULUNMADIK"

  Jandarmanın da toplumsal olaylara müdahale için gerekli birimleri olduğunu ve bu birimlerin de bakanlığına bağlı olduğunu vurgulayan Güler, "Jandarma da İstanbul’da bu olaylarda görev almıştır, gerekirse polisi de jandarma alanında görevlendirmek mümkündür. Bunu karıştırmasınlar. Silahlı kuvvetlerin emrindeki askerin kullanılması ayrı bir şeydir. Yani emniyetle, jandarmayla bir toplumsal olayı bastıramıyorsanız o zaman Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesine göre kuvvet talebinde bulunursunuz. Biz Silahlı Kuvvetleri’nden herhangi bir kuvvet talebinde bulunmadık.

  Ben kendi emrimdeki emniyet ve jandarma güçlerini beraber kullandım. Jandarma bir güvenlik gücüdür, şu anda İstanbul’daki bazı ilçelerde de jandarma, polis gibi güvenlik görevini yürütmektedir. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok" ifadelerini kullandı.

"BEŞ SENDİKANIN YASAL BİR EYLEMİ YOK Kİ"

  Bir gazetecinin, "Beş sendikanın eylemine bugün izin vermeyecek misiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Güler,"Beş sendikanın yasal bir eylemi yok ki, ben hangi yasal eylemine izin vereceğiz. Alanları, genel yolları, kamu düzenini bozacak şekilde, genel hayatı felce uğratacak şekilde her gün toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı nerede görülmüş, böyle bir şey olabilir mi? ’Ben her gün geleceğim Kızılay’ın ortasında sabahtan akşama kadar eylem yapacağım’ böyle bir şey olabilir mi, bunu insanların kabullenmesi mümkün mü? Geçtiğimiz gün Ankara’daki şoför esnafı, minibüs esnafı protesto yaptı.

  Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı geldi Başbakan’a bu olaylardan esnafın ve diğer işyeri sahiplerinin duyduğu sıkıntıları belirttiler. Hakların kullanılması bir başkasının hakkının kullanılmasına engel olamaz. Bu konuda arkadaşları duyarlı olmaya davet ediyorum. Anlaşılıyor ki Gezi Parkı’nda olduğu gibi oradaki insanlar da bu kanunsuz direnişlerin bir aracı haline getirilmiştir ve bu sürdürülmek istenmektedir. Bunun sürdürebilirliği yoktur. Kanun hakimiyetini sağlamak bizim görevimizdir. Bunu kendilerinden özellikle rica ediyorum. Memurlardan ve işçilerden kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini bekliyorum, bunu kanuni sonuçlarına katlanırlar" cevabını verdi.

"SOSYAL MEDYAYLA İLGİLİ OPERASYONLARIMIZ SÜRECEK"

  "Sosyal paylaşım sitelerine ilişkin bir yaptırım olacak mı?" sorusuna ise Güler, "Sosyal paylaşım siteleriyle ilgili bizim şu anda Emniyet Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü çalışmalar var. Burada halkı tahrik eden, bir manipülasyonla, yalan haberlerle halkı kışkırtmaya, hatta toplumsal olaylara, mal ve can emniyetini sıkıntıya sokacak, bozacak eylemlere yönlendiren elbette gerek Twitter gerek Facebook olsun ve gerek sosyal medyanın diğer enstrümanlarını kullanarak bunları yönlendirenlerle ilgili çalışmamız var. Daha önce İzmir’de böyle bir çalışma oldu şimdi diğer yerlerde de böyle bir çalışma olacak.

  Tabi bu konularda ayrı bir yasal düzenlemelerin de yapılmasını düşünüyoruz. Bu konuda Adalet Bakanlığımızın ve ilgili bakanlıklarımızın çalışmaları da olacak. Çünkü toplumu bir anda yalan haberlerle, gördünüz ’Gezi’ olaylarında hangi yalan haberlerin nasıl sızdırıldığını gördük. Bunu tabii ki inceliyoruz, bunlarla ilgili operasyonlarımız sürecek" karşılığını verdi.