İhale mevzuatından şikayet etti

     AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Aslında ihale kanununda en düşük teklifi verene değil, en uygun fiyatı verene işi vermek lazım” dedi. Şahin, Karabük’te yapımına başlanan ve yarıda kalan kamu yatırımları ve diğer kurum inşaatlarının bitirilememesinden dolayı kendisinin de şikayetçi olduğunu, bu nedenle ihale mevzuatı kanunun yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.

   Karabük Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkanı Pehlivan Baylan ve yönetiminin her zaman Karabük ile ilgili projelerle kendisine geldiğini anlatan Şahin, şöyle konuştu: “Bunlar içinde gerçekleşmiş olanlar ve gerçekleşmesi için üzerinde çalışılanlar var. Karabük’te TSO dışında bireysel olarak bir takım projelerle gelen dosya bırakan arkadaşlarımız oluyor." Karabük ile ilgili önemli yatırımların projelerin hayata geçtiğini belirten Şahin, "Bir noktada devletin ve hükümetin projeleridir.

  Önemli bir yatırım seferberliği var. Benim Karabük’te en çok şikayet ettiğim konu, ihale mevzuatı çerçevesinde işi alan müteahhitlerin işi zamanında bitirememesidir. Madem ki bir işe girdin kardeşim al zamanında bitir. Para sorunu yok. Özel İdarelerinde, Bakanlıklarında yatırımları aynıdır. Geliyorlar yarım bırakıyorlar. Eflani’de hastane işi, Karabük Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü inşaatları hep sorunlu ve yatırımlar yarıda kaldı. Açık artırma ile ihale yapıp en düşük fiyatı veren ihaleyi alıyor. Aslında ihale kanununda bu açıdan bizim değerlendirme yapma ihtiyacımız var. Adam en küçük teklifi veriyor, acaba bu para ile burada bu inşaat biter mi? Bunu mutlaka bu ihaleyi veren kurumun değerlendirmesi lazım. Bir maliyet hesabı çıkaracak. Adam başlangıçta bir miktar para alayım, belki başka yere borcu vardır. Çarkı döndüreyim diye işin içine giriyor ama yarı yolda işi yürütemeyeceğini anlayınca bırakıp gidiyor. Hem kamu zararı oluyor, hem yatırımlar zamanında bitmiyor" diye konuştu.

  Sadece Karabük’te değil Türkiye’nin muhtelif yerlerinde de bu sorunun yaşandığını anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında ihale kanununda en düşük teklifi verene değil en uygun fiyatı verene işi vermek lazım. En uygun teklif, hesabını kitabını yapıp, bugünkü ölçülerde maliyet belli demek. Bu maliyetin altına üstüne biraz kâr koyarsın. Maliyetin altındaki teklifi kabul etmiyorum demek lazım. Teklifleri kabul ettiğin zaman otomatikmen bu iş bitmeyecektir, yarıda kalacaktır. Bu nedenle bir değişikliğe ihtiyaç vardır. Karabük’te bir yüzme havuzumuz var onun hikayesi çok farklı. Onun ihalesi Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde yapılmıştı ve orada yapılan ihaleyi biz müteahhidi ile birlikte Karabük’e getirdik. Tasviye oldu şimdi yeniden ihalesini yapacağız. Bu sene inşallah bitireceğiz. Oldukça gecikti. Yüzme havuzunun bitmesinden sonra da sorun başlıyor. Orayı iyi bir işletici el alması lazım.

  Yüzme havuzunu işletmek çok masraflıdır. Karabük’ün şu an ciddi bir üniversite öğrenci potansiyeli var. Şuan 22 bin öğrencisi olan Karabük Üniversitesinin yeni eğitim öğretimde bu sayı 30 binlere çıkacak. Üniversitenin yanındaki bu yüzme havuzu çarkını döndürecek ve kente katma değer kazandıracaktır diye düşünüyorum. Bu yatırımları takip ediyorum ve yatırımların zamanında bitirilememesinden bende şikayetçiyim. Karabük’te çok yatırım var ama zamanında bitirip açmak için epey bir zamanda ayırmak lazım. Geçte olsa bu yatırımları bitirmek zorundayız”