Kılıçdaroğlu’ndan 'Mursi' değerlendirmesi

   CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mısır’da yaşanan askeri darbeye yönelik, "Askeri darbeler hiçbir zaman kabul edilemez. Umarım demokrasi galip gelir" dedi. Ostim OSB Yönetim Kurulu üyeleriyle kahvaltılı toplantıda bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı.

   Mısır’da darbeye ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Dünya küçülüyor, teknoloji dünyayı küçülttü. Dünyanın her tarafındaki olayları günün güne canlı izleyebiliyoruz. Binaya baktığınızda insanların özgürlük ve demokrasi talepleri yükseliyor. Demokrasiyi sadece sandıktan ibaret sayanların yanıldıklarını görüyoruz. ’Çoğulculuk’ denen bir kavram var. Herkesin taleplerine, ülkeyi yönetenlerin kulak kabartması gerekiyor. Taleplere duyarsız kalmak, onları görmezden gelmek, ’Benim oy çokluğum vardır, ben istediğimi yaparım’ demek artık günümüzde geçerli değildir.

   Askeri darbeler hiçbir zaman kabul edilemez. Hele 21. yüzyılda toplumları şekillendirmek için askeri darbeler yapmak doğru değildir ve kabul edilmemesi gerekir. Demokrasi aynı zamanda bir uzlaşma rejimidir. İnsanlar bir araya gelmeli düşünceleri bağlamında oturmalı, konuşmalı ve uzlaşmalılar. Eğer siz uzlaşmayı bir tarafa bırakır ’Benim dediğim olsun’ derseniz yüz binlerce kişiyi Tahrir Meydanı’ndan uzaklaştıramazsınız. Geldiğimiz nokta budur. Umuyorum demokrasi galip gelir, halkın sağduyusu galip gelir bir an önce demokrasiye geçerler. Çok partili rejimle karşı karşıya gelirler" ifadelerini kullandı. Taksim Gezi Parkı eylemlerine yönelik bazı CHP’li milletvekilleri hakkında fezleke hazırlandığının hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Eğer Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili fezleke düzenlenmesi gerekiyorsa bu fezlekenin önce Erdoğan için düzenlenmesi gerekir. Halkı tahrik eden, aşağılayan, gençlere küçümseyen kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır" dedi.

"EN TEMEL SORUNUMUZ DAYATMACI ANLAYIŞ, BU ANLAYIŞ KABUL EDİLMİYOR"

   Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Mısır’daki darbe olayı Türkiye’yi nasıl etkiler ya da etkiler mi?" şeklindeki sorusuna yönelik, "Bizim demokrasi kültürümüzün daha fazla geliştiğine inanıyorum. Toplumumuzun hiçbir kesimi askeri darbeyi istemiyor. Askerlerin şu veya bu şekilde demokratik yaşama müdahalesini istemiyor. En temel sorunumuz hükümetin dayatmacı anlayışı. Bu anlayışı toplumun hiçbir kesimi tarafından kabul edilmiyor. Gençler bu konuda gerekli dersi verdiler.

   Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere hem yetkili makamlar ve siyasi partilerin gereken dersi çıkarması gerekiyor. Bu konuda anlayışsızlığını ortaya koyan bir kişi var, o da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Umuyorum o da yakın bir gelecekte gençleri anlar, bireysel hak ve özgürlüklerin önemi kavrar ve topluma, kitlelere dayatmacı bir anlayışla yaklaşmaz. Toplumu ’yüzde 50’ diye bölmez. Toplumun yüzde 1’inin bile önemi vardır. Yüzde 1 bile bu toplumun değer vermesi gereken bir kitledir. Bu toplumu ayrıştırırsanız, bölerseniz çatışmayı beslersiniz. Çatışma kültürünü beslersiniz. Bu topluma zarar verir" cevabını verdi.