Yorgancılar'dan 'yatırımcılarda yavaşlama' uyarısı

 Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2013 yılı ikinci çeyrek büyümesinin beklentilerin biraz üzerinde ve yıllık hedef ile uyumlu gerçekleştiğini söylerken, "Özel tüketim ve kamu harcamalarının etkili olduğu bu gelişmede özel yatırımlardaki gerileme dikkat çekmektedir. Zira yatırımlar yılın kalan bölümü için büyüme hızında yavaşlama sinyalleri vermektedir" uyarısını yaptı.

Ekonomide 2013 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerini değerlendiren Ender Yorgancılar, Türkiye’nin tüketim ve ithalata dayalı olarak büyüdüğünü ortaya koyan bu verilerin, dönüşüm sürecine giren küresel konjonktür nedeniyle ülkemizdeki mevcut ekonomi politikalarının köklü olarak yenilenmesi gereğine işaret ettiğini vurguladı. Ender Yorgancılar şunları kaydetti:

"Kredi faizlerinin dip yaptığı ikinci çeyrekte iç taleple büyüdük. Ancak, gelinen noktada artan faizler ve kurlar nedeniyle bunun sürdürülmesi mümkün değil. Sürdürülebilir yüksek büyüme hızları, sürdürülebilir rekabet gücü ile mümkündür. Bunun için de başta emek piyasası ve eğitim sistemi olmak üzere yapısal reformlar gerekiyor. Ayrıca dış kaynağa dayalı tüketim çekişli büyüme stratejisinden iç potansiyelleri harekete geçirecek üretim çekişli bir strateji için dönüşüme ihtiyaç bulunuyor." 

'VİTES DEĞİL YOLU DEĞİŞTİRMEK GEREK'

Ekonominin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4.4, yılın ilk yarısında ise yüzde 3.7 oranında büyümesini değerlendiren Başkan Yorgancılar, özel kesim yatırımlarının gerilediği bir dönemde tüketim ve kamu yatırımlarının büyümeyi beklentilerin üstüne çektiğine işaret etti. Yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde bu sürecin sürdürülmesinin güç göründüğünü ifade eden Yorgancılar, gelinen noktada vites değil yolu değiştirmek gerektiğini vurguladı. Sıcak paraya dayalı, tüketim çekişli, reel sektörü öncelikli görmeyen politikalarla gidilecek yol ve yakalanacak hızın artık Türkiye'ye yetmeyeceğini belirten Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu bağlamda da Merkez Bankası'na önemli görevler düşüyor. Rakip konumdaki bir çok ülkede ulusal paraların yüzde 20'ler düzeyinde değer kaybettiği bir ortamda dövizi geri çekmek değil, enflasyona yansımalarını kontrol etmek gerekiyor. Aksi halde kur artışlarının ihracatçılar için dış piyasalarda yarattığı kısmi olumlu etki de ortadan kalkacaktır. Böylece hem iç hem de dış talepte yavaşlama görülebilecek bu da büyümeyi daha da yavaşlatabilecektir. Türkiye ekonomik boyutta bir yol ayrımına gelmiştir. Ya sıcak paraya dayalı olarak büyümeye çalışarak gemiyi küresel çalkantıların içinde bırakacak, ya da hem iç hem de dış talep ile eş anlı iki ayaklı büyüme için, rekabetçi üretimin gerektirdiği kurumsal ve yapısal önlemleri hayata geçireceğiz. Şimdi ekonomik boyutta yeni bir dünya iklimi oluşuyor. Her mevsim aynı ekonomi politikalarıyla aynı sonuçları almak imkansız. Bunu artık görmeliyiz."