Temmuz sıcağında KIŞ UYKUSU filmini seyretmek içimi ferahlattı, inanın!
Nuri Bilge Ceylan’ın 67.Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülünü kazanan filmi, Soma faciası nedeniyle yüreklerimizin yandığı günlerde içimizi serinleten bir moral olmuştu, hatırlarsınız.
Ancak; benim bu filmi seyrettikten sonra serinlemem bir ferahlama anlamında oldu. Neden mi? Çünkü; film boyunca son derece başarılı performans sergileyen sanatçıların diyalogları bana inandığım doğruları yeniden doğrulattı sanki…
"Aklın yolu birdir. Ama doğru kime göre ve neye göre doğrudur? Yani eğri olmayan herşey doğru da olmayabilir"
Nuri Bilge Ceylan’ın diğer filmlerine göre en bol diyalog içeren filmi sürekli bunu sorguladı. Ya da ben bunu sorguladım diyelim. Tabii; altını çizdiği nihilizm kavramını da göz ardı edemem…
Haluk Bilginer'in inanılmaz oyunculuğu, Demet Akbağ’ın etkileyici doğallığı, Melisa Sözen’in hüzünlü ve naif duruşundaki başarı ile birleşince ortaya çıkan aile öyküsü adeta BİZ, yani HEPİMİZ olmuş…
İsmail karakteri ile özlem giderdiğim Nejat İşler ise ’’Hadi artık; dön aramıza, özledik seni!’’ dedirtti.
Peki, Hamdi’yi canlandıran Serhat Kılıç; sağımızda solumuzda bulunan, sokakta yürüyen adam değil miydi? Onların öyküsü sizi, bizi anlatır olmuş. Gizemleri ile içindekileri ile dışarı vurabildiklerimiz ile bizim hayatımızdaki insanlarımız olmuş…
Kim haklı? Kim haksız? Değil! Herkes haklı olduğu kadar herkes yanlış da olabiliri anlatmış film… Cesurca konuşabilmeyi becerebilsek dahi en içimizdekini korkmadan eleştirebilme cesaretini gösterebiliyor muyuz her zaman?
Filmin doğal platosu Kapadokya ise taş evlerinin içine gizlediği insanları ile simgesel bir görüntü sağlamış. Biz neyi, ne kadar gizleyebiliriz ki? İçimizdekiler ne kadar ve ne zamana kadar bize aittir?
Yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapan Aydın karakterinde kendimden biraz bulmadım mı? Buldum, tabii…
"Acaba yanlışı ben mi yaptım?"’ diye kendine soran Necla’da kim kendinden bir şeyler bulmaz ki? Kırgınlığını ve acizliğini tavırları ile gizleyemeyen Nihal bize çok uzak olabilir mi?
İşte; hepimiz hangi mevsim olursa olsun KIŞ UYKUSUNDA olabiliyoruz… Ama esas mesele uyumak değil de ayılabilmektir, değil mi?
Eline, emeğine sağlık Nuri Bilge Ceylan…