Ülkemizde futbol kalitesinin, sektörde dönen para miktarının hacmiyle doğru orantılı seyretmediği açık… Ama bu sezon Süper Lig’de Samuel Eto’o, Robin Van Persie, Lucas Podolski, Oscar Cardozo, Mario Gomez gibi dünya çapında marka golcüleri seyretme şansı buluyoruz. Özellikle Eto’o ve Gomez, biraz da Podolski, şimdiye kadar olan bölümde beklentileri fazlasıyla karşılarken, diğer isimler henüz kalitelerini sergileyebilmiş değil.
Bu oyuncular doğal olarak spor kamuoyunun, dolayısıyla da spor yazarlarının sürekli radarında…
Sezonun şimdiye kadar bölümü itibarıyla başarı olan Beşiktaşlı Gomez ile başarısız olan van Persie ile ilgili yorumlara bakalım:
“Şenol Güneş’e helal olsun. Fiziki açıdan hazır durumda olmamasına rağmen Gomez’e formayı verdi. Oynatarak, onu kazandı. Hatta hek bakımdan hazır durumdaki Cenk Tosun’a da bir miktar haksızlık edildi ama Gomez gibi bir yıldız kenarda bekletilmezdi. Şenol Güneş bu işi iyi biliyor vs…”
“Pereira’ya yazıklar olsun. Fiziki açıdan hazır olmayan van Persie’yi ısrarla oynatması Fernandao’ya haksızlık…Böyle teknik direktörlük olmaz vs…”
Yanlış anlaşılmasın… Birbiriyle çelişen bu bakış açılarının sahipleri farklı farklı isimler. Dolayısıyla kendi içlerinde tutarlı oldukları savunulabilir.
Ben şunu merak ediyorum; Fiziksel yeterlilikleri hemen hemen aynı durumdaki bu iki oyuncudan Gomez, golleri atamıyor olsaydı da yukarıdaki görüşleri okuma imkanı bulacak mıydık?
Ya da van Parsie tüm güçsüzlüğüne karşın her maçta bir gol atsa Pereira yine yukarıdaki gibi eleştirilir miydi?