Kara çalmanın adı 'duyum' oldu

  İzmir Büyükşehir Belediyesi, hizmete aldığı yeni otobüslerle filosunu güçlendiriyor. Otokar firmasından alınan son teknolojiye sahip alçak tabanlı, engelli rampalı ve klimalı 80 adet solo otobüs, düzenlenen törenle hizmete alındı. 

 İZULAŞ Bornova Garajı’nda düzenlenen törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yerel seçim sürecine değinerek, son zamanlarda dedikodunun, kara çalmanın, uydurmanın adının ‘duyum’ olduğunu ifade ederek, İzmirlilerin uyanık olmasını istedi.

9 yıldır dedikoduya girmediğini bundan sonra da girmeyeceğinin tekrar altını çizen Kocaoğlu, şöyle konuştu:

“Şimdi seçim sürecine girildi. Basında izliyorsunuz. Mermerin üstünden su akarsa mermere bir şey olmaz. Ama yukarından damlarsa mermer delinir. Bizim rakiplerimiz de hiç aslı astarı olmayan hiç alakası olmayan, mahkemelere gitmiş, hesabı kitabı verilmiş, konuları ısıtıp ısıtıp kentin gündemine getirmeye, yani taşlamaya çalışıyorlar. Taşlayarak iz bırakacaklarını sanıyorlar. İzmirli hemşerilerimizin uyanık olması lazım. Bazı basın yayın organlarında ‘şu belediye başkanını istemiyor, buna destek veriyor’ gibi ifadelerin yer alıyor haberler çıktı.

Duyuma göre! Dedikodunun uydurmanın kara çalmanın adı duyum oldu. Sihirli bir kelime herkes istediğini kafasına göre duyuyor, kafasına göre duyum çerçevesinde senaryo yazıp yolluyor. Ben belediye başkanı seçen makam değilim. Ben meclis üyesi seçen makam değilim. Büyükşehir Belediyesi’nin böyle yetkisi yok. Başkanın böyle yetkisi yok. Bunu sağır sultan bilir. Yazan arkadaşlar da biliyor."

TAKSİM OLAYLARI

Gençlerin başlattığı eylemle siyasi anlayışın değiştiğini belirten Başkan Kocaoğlu, “bir şeylerin dünyada değiştiği, bundan sonra özellikle siyasilerin gezinin koyduğu Gezi gibi olayların koyduğu kuralları çiğneyerek iş yapamayacakları kentleri ve ülkeleri yönetemeyecekleri ortaya çıktı” dedi.

Ötekileştirerek ve birilerini hedef göstererek siyaset yapma yönteminin bittiğini ifade eden Başkan Kocaoğlu şöyle konuştu:

“Bu çocuklar siyaset, ekonomik kavga yapmak istemiyorlar. Zaten hepsinin lisanı, işi var. Belli eğitimden geçmiş dünyanın neresine giderse gitsin aynı yaşam standardını yakalayacak çocuklar. Bu çocuklar ne istiyorlar? Özgür olmak, özgür yaşamak, yaşamına müdahale edilmemesini istiyorlar. İnsan hakları istiyorlar, hukuk devletinin, demokrasinin gelişmesini istiyorlar. ‘bizi inancımızla mezhebimizle, etnik kökenimizle, hemşerilik ilişkimizle, yahut herhangi bir gruplamaya sokup bizi ötekileştirme’ diyorlar. ‘Ötekileştirerek yani karşıda dövülecek bir düşman yaratarak siyaset yapmayın ey siyasiler’ diyorlar.

Bu çocuklar, eş-arkadaş seçerken alt kimliğine, mezhebine bakmadan hayatı paylaşabilecek, omuz omuza hayat kavgası verebilecekleri mi ona bakıyorlar. Bugünden sonra bütün siyasiler ötekileştirerek birilerini birilerine düşman ilan ederek hedef göstererek siyaset yapma yol yöntemi bitmiştir. Gezi bunu bitirmiştir.”

AYNI DUYGULARLA DİYARBAKIR'A GİTTİK

Gezi olaylarını başlatan gençlerle aynı duyguları paylaşarak Diyarbakır’a gittiklerinin altını çizen Kocaoğlu, “Şimdi zaten biz bütün bu saydıklarımızı yok sayarak Diyarbakır’a gittik. Yine temel doğru olarak kabul ettiğimiz birçok etkinliği hiç kimseyi ayırmadan sadece hizmette değil, sosyal kültürel ilişkilerde, belediye imkanlarının kullanılmasında da herkese aynı pencereden, ötekileştirmeden yaklaştık. Bizim yaptığımız uygulamalar, kendime pay çıkarmadan söylüyorum, bugün Türkiye’nin merkezine oturdu. Türkiye’nin siyasetini belirliyor. Kavga gürültü yok, hedef göstermek yok. Hepimiz insanız, hepimiz evrensel ahlak kurallarına uyacağız. Herkesin hakkını kendi hakkımız gibi savunacağız. Özgürlüğü, demokrasiyi, özgürce bir yaşam sürmeyi savunacağız. Ötekileştirerek siyaset yapanların karşısında dimdik duracağız. Benim Gezi olaylarından çıkardığım mesaj budur. Orada provokatörler nedeniyle istenmeyen olaylar oldu. Ama esas olayı başlatan, bu olayda nereye gideceğini ve nerede duracağını, ne istediğini bilen, yarın ülkeyi bizden iyi yönetecek olduğuna inandığım çocuklar yaptı, bizim çocuklarımız yaptı. Bizim çocuklar bizim yaşamadığımızı bize yaşattı. Onları kutluyorum. Bizden ileri olmalarından dolayı onlarla iftihar ediyorum” diye konuştu.

OTOBÜS SAYISI 327’YE ÇIKTI

Konuşmasının ardından Başkan Kocaoğlu, Otokar Kamu Satış Müdürü Mahir Özşeker ve İZULAŞ yetkilileriyle birlikte yeni hizmete alınan otobüsleri inceledi. Yeni alımlarla birlikte otobüs sayısını 327’ye çıkaran İZULAŞ’ın bünyesinde 210 adet Otakar, 57 adet MAN, 60 adet İveco otobüs bulunuyor.

Hepsi klimalı ve semt levhalı 327 otobüsün 210’nu engelli kullanıma uygun alçak tabanlı. İzmir için özel olarak üretilen çevreci motora sahip yeni Otokar otobüsler, aynı zamanda kameralarla donatıldı. Bugüne dek orta ve arka kapıdan inen yolcuları dikiz aynalarına bakarak takip etmeye çalışan sürücüler, kameralar sayesinde önlerindeki ekrandan kapıların kontrolünü sağlayabilecek. Otobüs yaş ortalamasını 5,5’a indiren İZULAŞ’ın günlük servisi sayısı ise 300.