Prof Dr Oktay Sinanoğlu Vefatının 6. Yıldönümünde Manisa ‘da anıldı.
Hayatını Türkçeye ve bilime adayan 20.yüzyılın en büyük Türk profesörlerinden olan Oktay Sinanoğlu, 1963 yılında 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında “tam profesör” unvanını almıştı. Akademik hayatı boyunca bilimin ana dille olması gerektiğini haykıran Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Türkçe’nin matematiksel yapısından dolayı en iyi bilim dili olduğunu da her fırsatta dile getirmişti.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve Manisa Fen Lisesi işbirliğiyle düzenlenen panele Manisa’ lı öğrencilerin ilgisi büyük oldu.
Zoom üzerinden yapılan panele ikiyüz civarında katılım olurken program yöneticiliğini Manisa CBÜ. Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Süleyman Sami İlker yaptı.
Programda ilk konuşmayı yapan CBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof Dr Yüksel Abalı,1999 yılında fakültelerine yaptığı ziyaret sırasında sayın Sinanoğlu ile tanışma fırsatı bulduklarını, onun 250 civarında bilimsel çalışmasının çok önemli olduğunu hatırlattı. Sinanoğlu’ nun hayatı boyunca kendisini üç aşka adadığını söyleyen Abalı, bunların Allah aşkı, vatan aşkı ve bilim aşkı olduğunu söyledi. Konuşmasında özellikle Sinanoğlu’nun azmi, çalışkanlığı ve milliyetçiliğinin altının çizilmesi gerektiğini vurgulayan Abalı, Sinanoğlu’nun gençlere tavsiyelerinin de altını önemle çizdi.
Bilimsel alanda yaptığı çalışmalardan kesitler sunan Abalı’ dan sonra söz alan Manisa CBÜ Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doçent Dr. Ferhat Karabulut ise “Türkçe Giderse Türkiye Gider” başlıklı konuşmasında Sinanoğlu’nun vasiyetinin, Türkçeyi doğru ve güzel kullanın sözü olduğunu söyledi. Onun başlıca davasının Türkiye’nin savunmasının Türkçe’ den, Türkçe’nin savunmasının ise Türkiye’nin savunmasından geçtiğini anlatmak olduğunu belirtti. İki dil bilen insanın iki insan olduğunu, ama kendi dilini bilmeyen insanın ise eksi yüz insan demek anlamına geldiğini söyleyen Sinanoğlu’nun dil olmazsa şeref olmaz sonucuna ulaştığını da sözlerine ekledi.
Konuşmasının son bölümünde merhumun Göçmen Hamamı kitabından kesitler sunan Karabulut’tan sonra söz alan CBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi ve aynı zamanda Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ayşe İlker, Sinanoğlu’nu 1999 yılında Manisa Türkocağı olarak çağırdıklarını ve şehirde birkaç gün ağırladıklarını söyledi. Oktay Sinanoğlu’nda bir Türkçe, bir Türk Müslümanlığı, bir Orta Asya ve bir Mevlana sevgilerinin asla göz ardı edilemeyeceğini, onun: “Hayatta en Hakiki mürşit ilimdir diyen Atatürk’ün gösterdiği yolda erken yaşta bilime girdiğini ve hayatı boyunca da Türk Dilini yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmak için mücadele ettiğini” söyledi.