6 Mayıs 2024, Pazartesi Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 
Prof. Dr. Ali Osman Gündoğan

Hüzün ve Aşk

Hüzün, mahzun oluşumuzun en güzel ifadesidir. Hüzünlü bir yüz, mahzun bir gönlün kendini gösterdiği yerdir. Biz hüznü severiz. Türkülerimiz, şarkılarımız bu hüznün manasını anlatır. Bahar geldiğinde de, eylül ayında da hep hüzne yer vardır. Baharın gülleri açar ve yine mahzun oluruz. Malum şarkımızda olduğu gibi, baharın gülleri etrafa “neşe” saçarken bile “beyhude geçti ömrümüz” diye mırıldanırız.

İlk bakışta olumsuz bir hal gibidir hüzün. Karamsarlığın ifadesidir sanki. İnsanı hareketten keser gibidir. İçe dönük, melankolik bir yapıya işaret eder diye düşünülür. Psikologlar da hüznü bu yönüyle görürler daha çok. Gerçekten de öyle midir? Hüznün bizim varlığımızla olumlu bir ilişkisini kuramaz mıyız?

Kültürümüz, hüzün kültürüdür. Varlığımızın gurbette oluşuyla birlikte gariplik, kimliğimizin ayrılmaz bir niteliği haline gelir. Aklımız ile gönlümüz arasında gidip gelen hareketin durak noktasıdır hüzün. Hüzün, varlığımızın hazan oluşunun simgesidir. Onun için Mevlana’da ney, yanıktır ve yanık bir sese sahiptir. İçi dağlanmış ve boşaltılmıştır. Arzu ettiği şey, vatanıdır. Geldiği kamışlıktır. Bunun için insan, tür olarak gurbette gariptir. Hüznü, bu garipliğindendir. Hüzün, sonsuz ufka doğru bakıldığında geride bıraktığımıza biraz da umutsuzca tekrar sarılma hissiyatıdır. Geçmiş ile gelecek arasında, sona doğru varışın çileli ruh halidir. Geçip giden zamanın ruhumuzda bıraktığı etkidir.

İnsandaki aşk, bu hüzne demir atar. Hüznü tatmayan, aşka da uzaktır. Zamane aşkları, hüznü tanımaz. Bunun için ıstıraba talip değildir. Hüznü yaşatmayan aşk, neşeyle de buluşturmaz. Hüznü neşeye bağlamayan çaba, ıstırabı dışlayan bir aşk yanılgısı nedeniyle; neşe, yerini hazza terk eder. Haz, derinliği olmaya bir duyumdur. Yaşanır ve biter, anlıktır. Haz, hayvani olan tarafımızın bir parçasıdır. Hüzün ise hayvani olanı aşan manevi bir haldir. Bunun için hüzün, Eylül’ün karalar bağladığı gibi bizi kuşatır, zapt eder.

Hüzün ve aşk, birbirlerinden ayrılmazlar. Çünkü aşkın kuvveti, yaşanan tecrübenin olgunlaştırıcı gücüne muhtaçtır. Aşk, bedenin bir hamlesi gibi görünse de, bedene o hamleyi kazandıran ruhun çileli olgunluğudur. Ama aşk hüzünden çok uzaklaştı. Bunun için neşeye de götürmüyor. Haz anlık olduğu için sadece bunalıma neden oluyor artık. “Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli” diyordu Arthur Rimbaud. Evet, aşkı yeniden icat etmeli.

Aşkı yeniden icat etmek de ne demek? Aşkı yaratıcı bir ruh hamlesi haline dönüştürmek, insanın risk almasına vesile kılmak gerekiyor. Aşk, bizden isyan etmemizi ister; bizden, bizi hakikate bağlayacak hareketlerde bulunmamızı talep eder. Sorumluluğu yerine getirmemizi, sadakat ile bağlanmaya uymamızı ister. Aşkı yeniden icat etmek, aşkın bizden istedikleriyle yeniden tanışmamız ve onlara uygun hareket etmemiz demektir. Aşk, insanlar içinde herhangi bir insan olmadığımızı gösterir. Hayatımızın günlükleşmesinin önüne geçmenin en önemli imkânıdır aşk. Aşkı yeniden icat etmek, işte tam da, hüzündeki çileyi tekrar varlığımıza davet etmektir.

Hakiki bilim adamı, siyasetçi, sanatkâr, düşünce adamı, ahlâk kahramanı isyan etmiyorsa, risk almıyorsa, bağlanma ve sadakatten uzaksa, sorumluluğunu unutuyorsa, onun da hayatı herkesin hayatı haline dönüştüyse onun hareketinde aşk yoktur. Çünkü varlığıyla dertlenmemiştir.

Aşk, hüznü neşeye çevirir. Aşk, kendisinden kaynaklandığı hüzünde neşe kaynağı olur. Çünkü aşk, ufka doğru baktığımızda ruhumuzda oluşan ıstırap verici hareketsizliği yeni yaratmalar için hayata bağlayıcı hareketliliğe dönüştürür. Aşktan vazgeçerseniz yaşlanırsınız diyordu Marquez. Evet, yaşlanmayalım…

06 Mayıs 2014 Paylaş
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 0 ) + Yorum Yaz

Yorum bulunamadı !..

 
facebook.com/HaberEgeli
 
Yazarın Diğer Yazıları
Cehennem Gibi!
Ölüm Üzerine...
Dinden Ahlaka...
Hüzün ve Aşk
Bir Değerlendirme
Önce kendimize dönmeli
Yerel ve evrensel
Merhaba
 

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir