O Atatürk’ün işaret ettiği özelliklere sahip bir sporcu. Zeki, çevik ve ahlaklı. Rıza Çalımbay’ın keşfiyle, kendisini bir anda Sivasspor’da buluvermiş. Kalecilik biraz delilik dense de, kendini deli olarak görmüyor, hatta “Kaleciler içinde en akıllı” buluyorlarmış kendisini. Kaleci olmasa, Baş Komiser olma isteği içinde ukde olarak kalmış Nihat Şahin’in. Yan toplar da başarısı ve oyunu iyi takip eden bir kaleci olması, kendisini bir anda göstermesine yol açmış.”Oynayarak star olmak” istiyor. Hedefin de, Milli Takım var. “İyi olursan, mutlaka biri görüp çağırır” inancında. Aslen Sivas’lı, ama İzmir’de doğmuş, 5 yıl kaldığı İzmir’de ailesi ile birlikte Antalya’ya taşınmak zorunda kalmış. Okul takımının forveti olarak başladığı futbol hayatını,1.91 olan uzun boyunun etkisiyle ”kaleye geç” demişler. O da kendini kale’de buluvermiş. Ofspor’dan, Sivasspor’a transferi kendisini oldukça mutlu Etse de, netice olarak baba memleketi olan Sivasspor için de elinden geleni yapar. İyi ya da kötü, kendi değimiyle. Rıza Çalımbay’ın kendisine görev vermesiyle birlikte, memleketinin takımında oynamak paha biçilmez bir mutluluk kaynağı olur. Volkan Demirel idol’ü, yurtdışında da Buffon favorisi. Hatta kendisini Buffon’a benzetirler. Performansıyla Rıza Çalımbay ve kaleci antrenörü Cengiz Birgen’in gözüne girerek formayı kapar. Cengiz hoca’nın üzerinde emeğinin fazla olduğunu da sık sık söylüyor. Türkiye Kupası 3.turun da Sivasspor’un Mersin İdman Yurdunu yenip, tur atladığı maçtaki performansı ile bir anda dikkatleri üzerine çeken 1.91 boyundaki file bekçisi Nihat Şahin, Korcan’nın sakatlanmasının ardından 5 kez kaleye geçer.Futbol hayatında güzel bir yeri olan Sivasspor’a, 3 yıl hizmet verir. Nihat Şahin, belki uzun süre kalacağını düşünür, Sivasspor’da. Ancak, gittiği her takım da, eski takımı Sivasspor’dan futbolcuları takıma monte etmek isteyen Rıza Çalımbay, Mersin İdman Yurduna transfer olunca, Nihat Şahin’i de takıma alır. Böylece Eski hocası ile bir kez daha yolları kesişir. Paraya önem vermez başkaları gibi. Çünkü kendisine bir hedef koymuş, o hedef de, Milli Takıma kadar gitmek beklentisiyle çok çalışıyor. “Bu sene dolu dolu geçer ve hedefime mutlaka ulaşacağım” diyor. 3 büyükleri sorunca, “Ben profesyonelim, öncelikle dese de, biraz üsteleyince, gönlünde Beşiktaş olduğunu öğreniyoruz. “Nankör bir meslek” olarak tanımını yaptığı futbolculuk için,”Bu meslekte her zaman iyi olmak lazım, Korcan’ın arkasında beklemek, oynamamak insanı üzüyor, üzdü de ” diyor. Sonra da, “çok çalıştım, daha yolun başındayım ve hedefim 40 yaşına kadar kaleyi korumak” diyor. Oyunculuğun yüzde 99 konsantre” tanımını yapıyor. Futbol hayatı sona erince, kaleci antrenörü olup İzmir’e yerleşmek hayalini kuruyor bir İzmirli olarak. Çünkü İzmir’in Kordon’u ve Göztepe’nin ayrı bir anlamı var kendisi için. Göztepe’ye tüm samimiyetiyle başarı dileklerini yollarken, Biz de Fatih Terim’in merceğine takılmasını yürekten diliyoruz.