Geçtiğim hafta tarihi geçmişinden ve giderek Türkiye’nin üçüncü büyük kenti haline gelerek, gelişmesinden dolayı etkilendiğim, Bursa’daydım. Bursa’nın dört gözle beklediği ve haklı olarak gurur duyduğu, Timsah Arena’yı görme ve inceleme fırsatı da bulmuş oldum. Bursaspor’un yeni sezondan itibaren maçlarına ev sahipliği yapması beklenen Timsah Arena’da çalışmalar hummalı bir şekilde sürüyor. Büyükşehir Belediyesinin yaptırdığı Timsah Arena Stadı için, Recep Altepe Başkanıma teşekkürlerimi de sunma fırsatı buldum. İzmir’in neden boynu bükük üvey evlat gibi 2. Lig’de kaldığını da anlamış oldum…
Recep Altepe Başkan, ince işçilikle ilgili olarak 200 personelin çalıştığını ve Türkiye’de ilk kez uygulanan çatı sistemiyle birlikte zemin drenajının en geç 15 mart’ta başlanacağını söyledi.30 nisan’da ise çim zemin döşenmiş olacakmış. Anlaşılan stadın yeni sezona yetişebilmesi için dört koldan çalışılıyor. Bravo Recep Altepe Başkana demek lazım.Umarım, böyle bir stat İzmir’imize de nasip olur.Benim burada dileğim,sporu, futbolu seven ve destekleyen Bursa’yı marka kent yapmak için var gücüyle çalışan Recep Altepe gibi bir başkan dilemek olacak. Avrupa’ya gitmenin en kısa yolu olarak gösterilen Ziraat Türkiye Kupası’nın Bursaspor için de bir prestij mücadelesi olduğunu gördüm. Hazır Bursa’ya gitmişken, Bursa- Gençlerbirliği kupa maçını izlemek istedim. Ancak, ne mümkün. Ne Türk futboluymuş, bir türlü derdi bitmiyor dedirtti bana. Passolig’i bir dert, yere göğe sığdırılamayan Passolig hani kupa maçlarında uygulanmayacaktı? Türk futbolunu yönetemeyen, Yıldırım Demirören, hala koltuğunda oturuyor ya pes diyorum. Atatürk Stadına gitmek isteyenlerin büyük bir bölümü ekran başına mahkum oldular denilebilir. Artık her hafta hakemleri yazmaktan futbolu değerlendiremez olduk. Gençlerbirliği, Bursa’ya gelirken Ankara bölgesinden hakemi de almış getirmiş yanında !
Türk futbolu neden öyle böyle diyorlar. Nasıl bir MHK, nasıl bir federasyon futbolun patronluğunu yapıyor görüyoruz işte. Zaten saçma sapan gün ve saatlerde maçları oynatıyorlar, üstüne bir de son kullanma tarihi geçmiş hakemleri maçlara yolluyorlar. Son haftalar da ciddi anlamda hakemlere kurban giden Bursaspor, İlker Meral’den yeteri kadar nasibini aldığı gibi, MHK’nın 11 ay sonra İlker Meral’i göndererek görevini yapmış oldu !
Ayrıca hakem atamalarının sorgulanmasına da yol açtı…
Burada bir çift sözüm de Volkan Şen’e olacak. Kaptanlık pazubandını takmak sorumluluk ister…
Rakip oyuncular, ya da hakem ne yaparsa yapsın. Önce sararıp, sonra kırmızı kart görüp takımını kritik maçlar öncesinde yalnız bırakmaya ne hakkın var?
Umarım bu sezon gördüğün kartları yeterli bulursun diyorum.