Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2013 Nüfus Sayımı Sonuçları'' nı açıkladı: 76 milyon 667 bin 864 kişi...
TÜİK' in bir de şu kıyaslaması var elimizde: 2013 sonu itibariyle 2012'ye göre binde 13,7 artış var...
Bu artış yeter mi?
Başbakan'a göre; katiyen yetmez!
Peki neden? Veya bunun alternatifi var mı?
Var tabi; en az dört çocuk !
Eyvallah! "yatçaz, kalkçaz çocuk yapacaz" öyle ise!
Peki adama sormazlar mı, bu artan nüfus için ev-bark, iş-güç, okul, eğitim-öğretim, kısacası yol, park, tiyatro, yaşam hakkı için, hapislere girmemeleri için özel ve kalıcı kanunlar hazır mı?
Bu soruya kalpten değil, kalbin dışındaki ceketin yakasına iliştirilen parti rozetlerine göre cevaplar geliyor. Neye göre? Maden ocaklarından çıkan bir çuval seçim avantası kömür için! Ne kadar acı değil mi?
***
Türkiye Yerel Seçimler sırasında birçok seçim bölgesinde "trafo patlamaları" ile sarsılmıştı. Yani, seçim sandıkları karanlıkta kalmış dolayısıyla birçok senaryo çizilmişti. Örneğin, Hükümet cephesinden yetkili ağızlar buna bir "hain kedi" nin sebep olduğunu, trafoya giren bu hain kedinin kutsal oylarımızı şaibe altına soktuğunu ima etmeye çalışmıştı. Bu olayın mürekkebi kurumadan,Manisa'nın Soma ilçesinde özel bir maden ocağında iddialara göre, bir trafo patladı ve ilk belirlemelere göre 245 maden işçimiztoprağın metrelerce altında hayatını kaybetti, bazı işçiler de yaralı olarak hayata döndü...
İki gündür Türkiye' de 76 milyon 667 bin 864 kişinin kalbi, toplam nüfusu 101 bin 324 olan Manisa' nın Soma ilçesinde ilk tespitlere göre "bir avuç kömür için" 245 ömrü bitiren maden ocağı kazası için atıyor.
Yine TÜİK' e göre 50 bin 864 erkek ve 50 bin 460 kadının yaşadığı Soma da 245 erkek bu ilçenin dolayısıyla Türkiye'nin nüfusundan, düştü!
Ülkemizde bayraklar yarıya indi. Üç gün Türkiye yasa girdi...
* * *
Devlet, Hükümet ve parti liderleri, uzmanlar, sendikacılar, yardım ekipleri, kurtarma ekipleri hep Soma' da idi. Vatandaşın olumlu, olumsuz tepkileri de yas içinde
ekranlara anbean yansıdı. Bir avuç kömür için tükenen ömürler kalplerimizi kor edip yaktı...
Başbakanımız sıcağı sıcağına Soma' da demeye getiriyor ki: " Bu mesleğin kaderinde ölüm var!"... Kamu vicdanı da buna karşılık diyor ki "Maden ocağı, matem ocağı oldu !"
Acaba bu gerçekten "kader" mi?
Madem yukarıda bir takım istatistikleri dile getirdik; buna şu rakamları da ekleyip yorumu kamu vicdanına bırakmak istiyorum.
Evet, bu istatistikleri elimizin tersi ile itip,1 Milyon ton taş kömürü üretimi başına düşen ölüm oranlarını dünya ile kıyaslayalım.
Türkiye: 7 bin 710 kişi
Çin : 4 bin 8 kişi
ABD : sadece 3 kişi...
* * *
Şimdi Soma sokaklarından yükselen feryadın arkasından, "müfettiş raporları" ortada gezinmeğe başlayacak. Suçlu aranacak; bunlar arasında "trafo" konusu gündeme gelecek.
Ben yıllarca önce Aliağa'daki gemi söküm firmalarına girip birçok haber ve röportaj yapmıştım. Burada sökülen gemilerden çıkan trafolar, telefon santralleri, bakır kablolar, motorlar, yatlar için botlar, oracıkta kurulan satış noktalarında ihtiyaç sahiplerine satılıyordu. Birçok aksesuarlar da koleksiyonculara pazarlanıyordu.
O yıllarda köylere telefon santralleri, bazı fabrikalara da trafolar satılarak, bir bakıma geri dönüşüm uygulanıyormuş!
Şimdi acaba bu trafo da böyle gemi sökümlerinden alınmış olabilir mi? diye düşünmek istiyorum...